AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ‘Rusya ekonomisine zarar vermek için neler yapabileceğimize bakacağız …
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ‘Rusya ekonomisine zarar vermek için neler yapabileceğimize bakacağız’ dedi.
Borrell sözlerine şöyle devam etti ‘Rusya Merkez Bankası’nın kaynaklarının yarısını yok etmek zarar verici olacak. Bir taraftan Ukrayna’nın taleplerini değerlendiriyoruz. Amacımız maksimum verimlilik ve eşgüdüm sağlamak’ şeklinde konuştu.
‘Amacımız Putin rejimine zarar vermek’ Borrell ayrıca ‘Ukrayna desktek istiyor özellikle de istihbarat açısından biz de uydu merkezlerimizi bu konuda devreye alıyruz. Kaynakların mobilize edilmesi açısından her şeyi takip ediyoruz. Bizim vreeceğimiz yanıtın ve zorlukları aşmamızın da hızlı olması gerekiyor. Dolayısıyla bu da Rusya ile ilişkilerimizde yeni bir çağ yeni bir dönem anlamına geliyor. Putin finansal kaynaklarla orduyu finanse ediyor dolayısıyla amacımız Putin rejimine zarar vermek. Ancak Rus halkının bu savaşı istemediğine eminiz. Bize göre yolsuzluktan kazanılan para ile mücadele etmemiz gerkeiyor. Putin’e destek verenlerin para kaynaklarını kesmemiz gerekiyor. Amacımız bu olgarşinin bankamızda bulunan paralarının akışını engelleyebilmek. Rusya gazına bağımlılık azalmalı böylece Putin rejimi zarar görecek.’ dedi.
‘Bize göre diğer ülkelerdeki durumun da ele alınması gerekiyor’ Borrel diğer ülkelerle de durumu görüşeceğini ifade ederken ‘Bize göre diğer ülkelerdeki durumun da ele alınması gerekiyor. Moldova ve Gürcistan’ın durumu. Çarşamba Moldova yetkilileriyle biraraya geleceğim. Putin’in saldırısından dolayı Ukrayna’dan ayrılanlarla biraraya geleceğim. Moldova’da yardım sığınak isteyen kişilerle biraraya geleceğim. Moldova bize göre Rusya’nın baskısını arttırabileceği ülkelerden. Benim amacım kaynaklarımızı mümkün mertebe mobilize edebilmek. Birliğimizi güçlendiren kişilere teşekkür etmek istiyorum. Amacımız durumu kontrol edebilmek. Bu bizim kararlılığımızın ne kadar orantılı olduğunu gösteriyor. Bosna-Hersek’te de istikrarsızlığa karşı harekete geçtiğimizi ortaya koyuyor. Aynı zamanda stratejik biçimde ve haritayla harekete geçiyoruz. Avrupa’nın güvenlik ve savunma boyutunu ele alması gerektiği son derece net. Bu andan itibaren Almanya’nın da yine önemli adımlar attığını görüyoruz’ diye ekledi.